Derin Venöz Tromboz (DVT)

Derin Venöz Tromboz (DVT)

Bu yazımızın içeriğinde Derin Venöz Tromboz (DVT) konusu yer almaktadır.

Venöz trombozun gelişimi, kan akımının azaldığı bölgelerde koagulasyonun aktive olmasıyla açıklanabilir. Toplardamarlar içinde pıhtı oluşması son derece önemli bir problemdir. Pıhtının hem ilk oluştuğu dönemdeki etkileri hem de pıhtı eridikten sonra damar içinde bozulmalar ve yapışıklıklara sebep olup  tıkanıklık meydana getirebilir. Bloke olmuş yeni geçmeye çalışan kanın sebep olduğu venöz kan basıncı artışı kapakçıklara fazla yük binmesine neden olur.

Baldır toplardamarlarında oluşan DVT herhangi bir tedavi uygulanmasada çoğu kez kendiliğinden düzelir. Bununla birlikte olguların %20’sinde yukarı doğru ilerler.Trombus formasyonu 5-10 günden önce organize olmaz ve bu evreye dek proksimal ilerleme ve pulmoner emboli riski yüksektir. Tüm venöz trombozlar aynı oranda emboli riskine sahip değildir. İzole baldır ven trombozunda pulmoner emboli riski düşüktür. Emboli oluşsa da önemli ölçüde morbidite ve mortalite oluşturmaz. Ancak tromboz proksimalde ise ya da proksimale ilerleme gösterirse fatal emboli riski vardır.

Derin Venöz Tromboz oluşturabilecek nedenler

  • Büyük ameliyatlar sonrası
  • Travma (yaralanmalar özellikle bacak ve kalça kırığı)
  • Uzun süreli yolculuklar
  • Damar içine takılı cihazların varlığı
  • Kan pıhtılaşma hastalıkları
  • Kanser tedavisi
  • Gebelik dönemi
  • Östrojen içeren doğum kontrol ilaç kullanımı

Belirtileri nelerdir

DVT’nin bulgu ve semptomları, damar duvarındaki inflamasyon ve venöz tıkanıklığın derecesine bağlıdır. Bacakta yürümekle ortaya çıkan ani oluşan şiddetli ağrı, renk değişikliği, çap, ısı ve renk farkı, ayak parmaklarında iyileşmeyen yaralar  gibi belirtiler görülebilir.Yüzeyel tromboflebite %40 oranında DVT eşlik eder. Özellikle safenofemoral bileşkeye uzanan yüzeyel tromboflebitlere DVT’nin görülme sıklığı daha yüksektir.

Venöz tıkanıklık nedeni ile kırmızı-mor renk izlenebilir. Nadiren masif iliofemoral venöz tıkanıklığın neden olduğu ciddi ödem ile birlikte şiddetli ağrı, iskemi,siyanoz ve nöral kompresyon sonucu nöral ve motor defisit görülebilir (phlegmasia cerulea dolens).

DVT tedavisi nasıl olur

İki protokol öne çıkmaktadır. Birincisi, yeni pıhtı meydana gelmesini önleyecek koruyucu kan sulandırıcı ilaç tedavisi, ikincisi ise mevcut pıhtıyı eritmeye yönelik ilaç ve pıhtıyı parçalayarak çıkaran mekanik tedavilerdir. Ciddi klinik bulgu oluşturmayan küçük çaplı venlerde meydana gelen DVT de ilaç tedavisi düzenlenerek ayaktan takip edilebildiği gibi, ciddi vakalarda DVT nin ölümcül komplikasyonları göz önünde bulundurularak yatırılarak tedavisi planlanır.

Derin Venöz Tromboz hakkında detaylı bilgi almak için iletişime geçiniz.

Online Randevu