Varis Hastalığının Dereceleri Nelerdir?

Varis hastalığı, damarların genişlemesi, bükülmesi ve deformasyonu ile karakterize edilen kronik bir venöz yetmezlik durumudur. Varisler, genellikle bacaklarda ortaya çıkar ve damarların kapakçıklarının düzgün çalışmaması sonucu kanın geri akışına neden olur. Bu durum, zamanla daha ciddi hale gelebilir ve tedavi gerektirebilir. Varis hastalığı, CEAP (Clinical-Etiology-Anatomy-Pathophysiology) sınıflamasına göre derecelendirilir. Varis Hastalığının Dereceleri Nelerdir?

1. C1 (Telanjiektazi ve Retiküler Varisler)
Bu evrede varisler, cildin hemen altında yer alan küçük damarların genişlemesiyle belirgindir. Bu damarlar genellikle mavi veya kırmızı renkte olup, “örümcek damarlar” olarak da adlandırılır. Telanjiektazi, kozmetik bir sorun olarak görülür ve genellikle ağrıya neden olmaz. Ancak, bazı kişilerde hafif bir yanma hissi olabilir. Retiküler varisler ise biraz daha büyük çaplıdır, ancak yine de genellikle belirgin bir rahatsızlığa yol açmaz.

2. C2 (Variköz Venler)
Bu aşamada varisli damarlar, çıplak gözle görülebilecek kadar belirginleşir. Damarlar genellikle genişlemiş, bükülmüş ve cilt yüzeyine yakındır. Bu varisler, bacaklarda ağırlık hissi, ağrı, yanma, kaşıntı ve bazen de gece kramplarına neden olabilir. Ayakta durduktan sonra bu belirtiler genellikle daha belirgin hale gelir. Estetik olarak rahatsız edici olabilirler ve sağlık açısından da tedavi edilmesi gerekebilir.

3. C3 (Ödem)
Varis hastalığının üçüncü evresinde, bacaklarda ödem (şişlik) gelişir. Bu durum, venöz yetmezliğin bir sonucu olarak kanın bacaklarda birikmesiyle oluşur. Şişlik, özellikle uzun süre ayakta kalındığında veya oturulduğunda belirginleşir. Ödem, varis hastalığının ilerlediğini ve daha ciddi bir müdahale gerektirebileceğini gösterir.

4. C4 (Cilt Değişiklikleri)
Bu evrede varisli damarların çevresindeki ciltte belirgin değişiklikler görülür. Cilt, kahverengi veya mavi renkte lekelerle kaplanabilir ve bu durum hemosiderin birikiminden kaynaklanır. Ayrıca, cilt incelmeye başlar, kurur ve sertleşir. Bu durum “lipodermatoskleroz” olarak adlandırılır. Kaşıntı ve rahatsızlık hissi artabilir, ayrıca ciltte egzama benzeri döküntüler de oluşabilir. Tedavi edilmediğinde, bu cilt değişiklikleri kalıcı hale gelebilir ve daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

5. C5 (İyileşmiş Varis Ülseri)
Varis hastalığının bu aşamasında, daha önce cilt üzerinde varis ülseri (açık yara) gelişmiş, ancak yara kapanmış ve iyileşmiştir. Bu, varis hastalığının ciddi bir evresine işaret eder ve tekrarlayan ülser riski yüksek olabilir. Cilt hala zayıf ve hassas olabilir, bu nedenle dikkatli bir bakım ve izleme gerektirir.

6. C6 (Aktif Varis Ülseri)
Bu, varis hastalığının en ciddi evresidir. Bu aşamada cilt üzerinde açık, iyileşmemiş yaralar (ülserler) bulunur. Bu yaralar genellikle ayak bileği çevresinde oluşur ve iyileşmesi zor olabilir. Varis ülserleri, enfeksiyon riski taşıyan ve ciddi rahatsızlık veren durumlardır. Acil tıbbi müdahale gerektirirler ve tedavi genellikle kompresyon terapisi, yara bakımı ve bazen cerrahi müdahaleyi içerir.

Tedavi ve Önleme

Varis hastalığının tedavisi, varisin derecesine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Erken evrelerde yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli egzersiz, bacakları yüksekte tutma ve kompresyon çorapları kullanımı önerilebilir. İleri evrelerde ise skleroterapi, lazer tedavisi veya cerrahi müdahale gerekebilir.

Önlem olarak, uzun süre ayakta kalmaktan veya oturmaktan kaçınmak, düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı bir kiloyu korumak önemlidir. Ayrıca, varis riski taşıyan kişilerin bacaklarını düzenli olarak dinlendirmesi ve destekleyici çoraplar kullanması önerilir.

Varis hastalığı ilerleyici bir durum olduğu için, belirtiler fark edildiğinde erken tedavi önemlidir. Bir damar cerrahı veya fleboloji uzmanı tarafından yapılacak değerlendirme, en uygun tedavi planını belirlemeye yardımcı olacaktır.

Varis Hastalığının Dereceleri Nelerdir yazımızla ilgili görüş ve önerileriniz için Prof Dr Zehra BAYRAMOĞLU ile iletişime geçebilirsiniz.

Online Randevu